SEN TÜRK DEĞİL MİSİN?
Çağırdım, kendine hoş gelmiş adın,
Çağırdım, geriye dönüp bakmadın.
Sibir sularından içip gelmişem,
Araz köprüsünden geçip gelmişem.
Uykuda verilen bir buta için
Haktan gönderilen bir seda için
Gelmişem, adını soruşam senin,
Uzak soyadını soruşam senin.
O Kazak dediğim, Kırkız dediğim
O Özbek dediğim, Oğuz dediğim
O Teymur dediğim, Yavuz dediğim
De görüm, de görüm, sen Türk değil misin?
Millet yerişinden, boyundan belli,
Pınar akışından, suyundan belli,
Bin yıldır Baburun atı yoldadır
Çingizhan, Teymurlenk, Batı yoldadır
Yüzünü tutmusan batıya doğru,
Kendire, örkene, çatıya doğru.
Geçtiğim yolları ne tez unuttun,
Açılan kolları ne tez unuttun,
Bak, koyup geldiğin o dünen benim,
Başına göklerden od enen benim
Zamanda zamana bin yıllar boyu
Orhun sularına karışıp akan
Elini gözünün üstüne koyup
Tanrı dağlarından tarihe bakan
Karabağ, Kerkük deyil misen?
Sen Türk değil misin?
Gözleri yol çeken kök göller nerede?
Hani Amu-derya, Sır derya hani?
Çin’den Balkanacan Arazlar, Kürler
Arkanca göz dikip kan-yaş dökürler
Şahidim, Hazarın suları kalkır
Uykudan Türklüğün baharı kalkır
Barmağım elimde yumruğa dönür
Kalbim başım üste gök tuğa dönür
Altay dağlarında kurtu ulaşan
Gördüğü rüyanın ardınca koşan
Batı yollarında atı dolaşan
Aldana-aldana aldanış olan,
Gel tanış olak
Gel, gel de görüm, sen Türk değil misin?
Dünyanın bir özge kasti yoktusa
Türkün Türk’ten geyri dostu yoktusa
Yadından çıkmışsa Karabağ derdi
Başını katıpsa yaşamak derdi
Toprağın hasreti bir gün derdise…
Bütün dertlerimiz Türk’ün derdise
Basdımı, taşdımı borkün içinde
Şeytan dolaşdımı irkin içinde
Biri sen, yakanı kenara çekme
Bu kadar, bu kadar Türk’ün içinde
De görek sen Türksün,
Türk değil misin? MEHMET İSMAYİL
Aile bir fidan gibidir. Sevgi ve eğitim ile bahara hazırlanır. Kışın soğuk şartlarında bireyler birbirlerini sarıp sarmalar. Bilirsiniz meyveler güneş görmezse o istediğimiz tadı alamayız. Dişlerimiz gıcırdar, damağımızda o buruk tat kalır. Daha kötüsü birey kendini düşünüp bencillik ederse, eşine saygısını yitirdiğinde yüreği çürür. Nasır tutar. İşte eğitim ve sevgi insanları bir arada tutar, ayakta tutar… Kişiler bir ağacın dalları gibi birbirine tutunmalı, aile olmanın o müthiş huzurunu yaşamalı… Eğitim, eğitim, eğitim… Hep olması gereken ve bireyin kendini özgüven içerisinde hissetmesini sağlayan insanı herhangi bir ortamda güven ve rahat içerisinde konuşmasını, doğruyu, hakkı, hukuku, adaleti en içten şekilde yorumlamasını sağlayan, insanı geriye sürüklemeye olduğu yerde durmasına engel olan hep ileriye adım atmasını sağlayan en temel unsurdur. Okumaya devam et →
Atatürk , neden en büyük lider?
Çünkü lider , ileriyi,geleceği görendir.Atatürk Avrupa’daki bazı devletlerin tutumunu değerlendirdi.Ve ikinci Dünya Savaşı’nın çıkacağını çok önceden tahmin edip açıkladı.Şimdi soruyorum,bugün dünyada yarını,geleceği görebilecek başka bir lider gösterebilir misiniz? Okumaya devam et →
1990 Yılındaki Bakü katliamında canlı şahit olduğum ve içinde bulunduğum Taksim , Aksaray ve Bakırköy mitingleriyle ilgili son günlerde basında ve sosyal medyada çıkan asılsız, tutarsız haberler üzerine böyle bir açıklama yapma gereği duydum.
1990 yılında 19 Ocağı 20 Ocağa bağlayan gece Kızıl Rus Ordusu Bakü’deki Azadlık meydanına tanklarla girerek, meydanda toplanan sivil halka rastgele ateş açarak ,bazılarıda tanklar altında ezilerek 137 Azerbaycan Türk’ünün katledilmesine sebep oldular. Okumaya devam et →
Baba yorgun halde eve dönmüş,gazetesini alıp koltuğa oturmuş ve gazetesini okumaya başlamış.O sıra oğlu yanına gelerek;”Baba söz vermiştin top oynayacaktık. Hadi kalk” der.
Ama baba yorgun söz de vermiş tutmamak olmaz ,düşünmüş birden aklına bir fikir gelmiş , gazetede gözüne ilişen dünya haritasını küçük parçalar haline getirip oğlunun eline bırakırken “Dünya haritasını tamamla oynayalım” demiş.Çocuk sevinçle bir avuç kağıt parçasıyla odasına gitmiş.Baba kendi kendine bu onu oyalar diye düşünmüş ama çok kısa süre sonra çocuk elinde harita ile geri gelmiş ve “baba bitirtim hadi oynayalım” demiş.Baba şaşkın bir şekilde “nasıl bu kadar kısa sürede bitirdin?” diye sormuş.Oğluda “çok kolaydı baba, dünyanın arkasında bir insan vardı .Onu düzeltince Dünya düzeldi “diye cevaplamış.
Okumaya devam et →
Her millet, milli kültür, gelenek görenek, örf ve adet- anane, merasim, dini inançları ve tarihleriyle var olurlar ve yaşarlar.
Nevruz bayramı, Türk milletinin kutladıkları en eski milli bir bayramıdır. ( Yaklaşık 5000 yıl ) Türk Folkloru’nda ( Halk bilimi ) önemli bir yere sahiptir. Özellikle Orta Asya Türk cumhuriyetlerin’ de Nevruz bayramı resmi bayram olarak kutlanmaktadır.
Okumaya devam et →
Kımız, kısrak sütünün fermantasyonu yani mayalanması ile elde edilir. TÜRK’LERİN milli içeceğidir.Kımız ilk olarak Hun Türk’ler ve Gök Türk’ler tarafından kullanılmaya başlandı .Orta asya Türk’leri tarafından bol miktarda tüketilen kımız ,sonradan Tükistan. Moğalistan, Sibirya kafkasya ve Avrupa’ya kadar kullanımı yayılmıştır.
Kazakistan’da kımız üretimi ile ilgili çok sayıda çiftlikler vardır.Türkiye’de kımız çiftliği İZMİR’DE bulunmaktadır.
Okumaya devam et →